15 Eylül 2009 Salı

Metin Dingil:Ne olur sayın Valim kurtarın bu takımı!!!



Yalancı sözlerden, desteklerden medet umma sakın, elbirliğiyle deme sakın” Yalan söylüyorlar Valim..
Bu yazıyı yazıp yazmamak arasında çok kararsız kaldım. Devletin Valisinin zamanının ne kadar kıymetli olduğunu çok iyi bilirim. “İl de bu kadar sorun varken, bir de Hatayspor’la mı uğraşacak” diye kendi kendime muhasebe yaparken, içimdeki son his, “Hatayspor’da toplumsal bir sorun” diyerek, Valimiz Mehmet Celalettin Lekesiz’e beni mektup yazmaya zorladı.. Sayın Valim; Bu ilin en büyük mülki amirisiniz. Derdimizi size anlatmak zorunda kaldım. Bir hastamız var, ölüm döşeğinde. Bugüne kadar yapılan tedavilerin hiçbiri olumlu sonuç vermedi. Çareyi size yazmakta buldum, belki merhem olur, kanayan yarasını kapatırsınız.. Hastamız Hatayspor, şu anda sahipsiz durumda.. Kimse bu hastayı tedavi etmek için el uzatmıyor.. Belki siz el uzatır ya da tedavisini sağlarsınız ümidini taşıyoruz. Geçen gün CADDE Grubu da size geldi.. İzindeydiniz valim.. Size dertlerini anlatamadılar.. Takıma gönül vermiş herkes muzdarip mevcut durumdan.. Konuşan çok, söz veren çok, ama icraat yok.. Yalan çok konuşuluyor valim.. 1967 yılında kurulmuş bir takım ilerleyeceği yerde, her geçen gün geriye gidiyor.. Kurbanınız olalım Valim; Bu takımı kurtarın.. “Yalancı sözlerden, desteklerden medet umma sakın, elbirliğiyle deme sakın” Yalan söylüyorlar Valim.. Çünkü daha önce denendi, hep havanda su dövüldü.. Sayın Valim, bütün yetki ve söz sizde.. Siz isterseniz, Hatayspor etrafında şaha kalkılır.. Bu takımı kurtarın Valim.. Günümüzde bir ilin tanıtımını en iyi spor takımları yapıyor.. Hatay’ın da en büyük sıkıntısı tanıtım değil mi? “Marka Kent” çalışmaları devam etsin, ama Hatayspor’u da yabana atmayın, ciddiye alın, tanıtımda.. F. Bahçe, G. Saray, Beşiktaş’ı buraya getirebilirsek, Türkiye’nin gözü, kulağı burada olmayacak mı? Bütün televizyon kanalları ve gazeteler “Hatay”dan bahsetmeyecek mi? Bundan daha iyi tanıtımı kim yapabilir? Sayın Valim; Hatayspor 1967 yılında kurulmuş olmasına rağmen, bugüne kadar ne alt yapısı, ne de üst yapısı oluşmuştur. Hep günübirlik başarılarla kendini avutmuş ve bir baltaya da sap olamamış ne yazık ki.. Görev alan yönetimlerin hepsi sportif başarıya odaklandırılmış, ne tesisleşme ne de ileriye dönük projeler yaşama geçirebilinmiştir. Allah selamet versin dönemin Valisi Hanifi Demirkol, sayesinde kulübe tesis kazandırıldı. Aksi halde bugün Hatayspor sokakta kalacaktı. Kulübün tarihindeki en büyük başarısı 1994 yılında Ali Kavak’ın Başkanlığındaki yönetimin ekstra play-off müsabakalarında Ankara’da mücadele etmesi. O zamanki adıyla 1. Lig ve yeni ismiyle Süper Lig kapısından dönmesi olmuştur. Onun dışında bu kent kayda değer, süper lig heyecanı yaşamadı.. Hep 2. ve 3. Lig arasında mekik dokudu ve son olarak da 3. Lig de mücadelesini sürdürmektedir.. Sayın Valim; Bugüne kadar kulüpte görev alan kentin seçkin simaları, günlük başarılar yüzünden küstürülmüş ve bir daha da kulübe uğramamaları sağlanmıştır. Eski başkan ve yöneticilerin çoğunluğu ne maçlara ne de kongrelere gelmektedirler.. Çünkü küstürülmüşlerdir.. Şu anki durumu daha da vahimdir.. Mevcut yönetim tıkanma noktasına gelmiş ve ellerinden geldiğince iyi niyetleriyle bir şeyler yapmaya çalışmışlardır. Ama güçleri bu kadar.. Tek başlarına ne yapabilirler.. Buraya kadar ancak.. Hatay’da benzer örnekleri çok olan ve İskenderunspor ve Antakyaspor sahipsizlik yüzünden profesyonel lige veda etmiştir. Bu il iki tane profesyonel futbol takımını mezara diri diri gömdü.. Hatayspor’un böyle bir olay yaşayacağını aklımın ucundan dahi geçirmek istemiyorum. Ama tedbir varken, niye erkenden almayalım.. Sonra oturup dizimizi döveceğimize.. Ne olur sayın Valim kurtarın bu takımı.. Bu mektup sadece şahsımın değil, tüm Hatayspor’a gönül vermiş taraftarlarındır aynı zamanda. En kısa sürede konuya müdahil olacağınızı ümit ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum..

Hiç yorum yok: