25 Ocak 2010 Pazartesi

Dingil: Yeter artık Yeter..Son noktayı koyun..



''Laf olsun, etiket olsun, küçük olsun, benim olsun'' zihniyeti artık ölmüştür, bizde yutmuyoruz. Burada herkes birbirini çok iyi tanır..


1967 yılında kurulan Hatayspor, bugüne kadar sayısız kongreler yaptı ve yine sayısız, başkan ve yöneticiler tarafından yönetildi. Kimileri darbe ile geldi, kimileri ise demokrasinin gereği bu kulübe başkan ve yönetici oldu.. Bu dünyadan göçüp gidenleri rahmetle anarken, hayatta olanları da şükranla anıyoruz.


Hatayspor’a hizmet eden tüm başkan ve yöneticilerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.. Geçtiğimiz hafta yapılması gereken ilk kongrede gerekli çoğunluk sağlanamadı ve hafta sonuna ertelendi. Zaten şu ana kadar resmi bir aday ortaya çıkmadı. Kongre kararı alınmadan, İstanbul’da yaşayan hemşehrimiz, hayırsever işadamı Erol Bilecik’in “aday olacağı” yönünde ortaya spekülasyonlar atıldı. Bu beni niye yalan söyleyeyim heyecanlandırmıştı. İlk kez kent dışından bir hemşehrimizin Hatayspor’a başkan olmak istemesi hoşuma da gitmişti. Fakat bu sevincim çok uzun sürmedi. Bilecik, İstanbul’dan haber göndererek, adaylığının söz konusu olmadığını, alışık olduğumuz, “Hatayspor’a her zaman destek olurum” sözünü vererek, bizi başka arayışlara yönlendirdi.


Kongreye 5 gün kaldı hala resmi bir aday yok.. Sadece kulaktan duyma, sokaktan aldığım haberlere göre, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin’in önderliğinde bir takım hazırlıkların yapıldığını duyuyorum. Takımı da Belek’e kampa gönderdiklerini de öğrendim. Bu güzel bir gelişme.


Yönetime gelmeden takımla ilgilenmek ve gelecekle ilgili çalışmalar yapmak camiamız adına sevindirici. Görmek istediğimiz de bu zaten. Ama bu yapılan çalışmanın gayri resmi olsa da, kamuoyundan saklanmasına ve gizlenmesine bir anlam veremiyorum. Çünkü bu çalışmaya kimse “Hayır” diyemez.. Kaldı ki, mevcut yönetim; kongre kararı almadan önce de böyle bir açıklaması var! “Göreve gelecek yeni yönetimin, görevdeymiş gibi çalışma yapmasına ve önlerini açmaya hazırız” diye beyanlarını açıkça ortaya koydular. Üstelik Hatayspor taraftarları şu anda bilgi fakiri.. Kongre süreciyle ilgili hiçbir sağlıklı bilgiye sahip değiller.. Takımlarının geleceğinden endişe duyuyor. Kongreye çok az bir süre kalmasına karşın kimin aday olacağını, ya da takımla ilgili bilgi almaları onların en doğal hakkıdır.


Ama beni esas endişelendiren olay; Göreve gelecek olan yeni yönetimin, hangi şartlarda görevi kabul ettikleri.. Hakikaten Hatayspor’un sorunlarını çözmeye ve gelecekle ilgili önemli başarılara imza atmaya geliyorlarsa, başımızın üstlerinde yerleri vardır. Sabretmesini de, beklemesini de, haddimizi de biliriz.. Ama birilerinin ricasını kırmayarak, göreve geliyorlarsa, bu kulübün ne kimseye minnet borcu vardır, ne de minnet altında kalmaya tahammülü vardır.. “Sipariş yönetimi” asla istemiyoruz.. “O senin adamın, bu senin adamın” diye yapılan ayrıma da karşıyım.. “Hatır için yönetici oluyorsa, ya da başkan oluyorsa” sakın olmasın.. “Hatır saya, saya” hatırımız kalmadı!! Bu kulüp artık profesyonelce yönetilmeli, insanların etiketlerine göre değil, akıllarına ve vicdanlarına göre teslim edilmeli. Bu camiayı birleştirecek, bütünleştirecek, herkesi kucaklayacak insanları Hatayspor’un başında görmek istiyoruz. “Laf olsun, etiket olsun, küçük olsun, benim olsun” zihniyeti artık ölmüştür, bizde yutmuyoruz..


Burada herkes birbirini çok iyi tanır.. Kimin hangi adımı ne için attığı çok iyi bilinir. Yeter ki iyi niyet olsun.. Yapılacak her iyi niyete boynumuz kıldan incedir, hiçbir acı lafımızda olamaz. Kim ki, bu kulübü bir adım ileriye taşımak için atsın, biz onunla beraber, bir değil, on adım atarız.. Bir Hatayspor üyesi olarak; candan ve samimi duygularla, bahane üretmeyen, aksine çözümsüzlükleri çözen, parası değil, aklı olan ve kulübe kalıcı eserler kazandıran bir yönetim anlayışı istiyoruz. Kısır döngülerle bugünlere gelindi.. Takımı 3. Lige düşürenleri alkışladık, hizmet edenleri yuhaladık.. Yeter artık yeter.. Son noktayı koyun, yeter diyoruz..

Hiç yorum yok: